Hazal Yalın
Haftanın seçkisi, Orta Doğu’da barut fıçısındaki kıvılcımın tartışması devam ederken başka gelişmeleri gözden kaçırmamak amacıyla düzenlendi. EADaily’de Levitas iğneli diliyle önemli gördüğü gelişmeleri yorumluyor. Altay Devlet Üniversitesi’nde III’ncü düzenlenen Uluslararası Slav ve Türki Halkların Tarihte ve Günümüzde Birliği Forumu, Rusya’nın bu alandaki kültürel faaliyetlerine bir örnek ve bu faaliyetlerin artmakta oluşu, herhalde, bu coğrafyaya yönelik Türkiye’den kaynaklanan Türkçü-turancı akımlarla ilişkili. Nakanune, Çin’de yapılan 12 yıllık hububat anlaşmasını konu almış ve buna dair birbirine taban tabana zıt iki görüşü inceliyor. Tsargrad ise Kiev rejiminin hububat koridorunda yaşadığı açmazı değerlendirmiş.
‘Moldova dili Rusya’nın icadıysa…’
Biden’ın İsrail’e hareketinin arifesinde ABD’nin en prestijli üniversitelerinden 178 bilim insanı ve hukukçu, Biden’a, Gazze şeridinin bombalanmasını ve ablukanın sıkılaştırılmasını kınayan bir mektup gönderdiler. … Mektubun yazarları, Hamas’ın caniliklerini ve insan kaçırmalarını reddetmeden İsrail’in tepkisini “kolektif cezalandırma” ve “ahlaki bir felaket” olarak andılar.
İşte bu ilginç; Avrupa’da konserden arabaya kadar Rus olan her şeyin yasaklanması kolektif cezalandırma değil mi? Spor müsabakalarına yasaklar kolektif cezalandırma değil mi? Yoksa “o başka bir şey” mi? …
Cumhuriyetçi senatör John Kennedy, Fox News yayınında Washington’un başarısız dış siyasetinin sonucu olarak ABD’nin düşmanlarının Amerikan başkanının milli güvenlik meselelerinde zayıf olduğu sonucuna vardıklarını söylemiş. Kennedy’ye göre Biden, milli güvenlik meselelerinde konuşmaktansa “Erkekler emzirebilir mi?” konusunda tartışmayı tercih ediyor.
Doğru! Milli savunma meselelerinde her şey çözülür ama hem erkek olup hem emzirme konusu ciddi bir problem. …
Ukrayna, “Moldova dili” terimini kullanmayı reddediyor. … Bunun yerine “Romen dili” kavramı kullanılacak. Romanya Başbakanı Marcel Cholaku, bu karardan ötürü Ukrayna tarafına teşekkür etti ve Moldova dilini “Rusya Federasyonu’nun bir icadı” diye andı.
Bu mantıktan yola çıkarsak Ukrayna dili de Rusya Federasyonu’nun bir icadı. Aslında Rusçanın güneybatı lehçesi. (İ. Levitas / EADaily, 20 Ekim)
‘Slav ve Türki halkların birliği forumu’
Altay Devlet Üniversitesi’nde III’ncü Uluslararası Slav ve Türki Halkların Tarihte ve Günümüzde Birliği Forumu yapılıyor. Rusya, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan, Macaristan ve Moğolistan’dan 40 üniversiteden 300 bilim insanı Türki uygarlığın tarihine dair çağdaş araştırmaları konuşuyorlar.
Forum’un konuları arasında şunlar var:
– Slav ve Türki halkların Büyük Avrasya bölgesinde çağdaş entegrasyon süreçlerinin temeli olarak tarihi-kültürel birliği konsepti,
– Büyük Altay Slav-Türki topluluğunun evrimin süreçlerinin incelenmesinde arkeolojik araştırmaların rolü,
– Avrasya bölgesinde Slav ve Türki halklar: Tarih ve güncellik,
– Büyük Altay bölgesinde etno-kültürel ve etnografik süreçler: Tarih ve güncellik,
– Büyük Altay bölgesinde siyasi-hukuki süreçler: Tarihi retrospektif ve güncellik,
– Büyük Altay ve Orta Asya halklarının dilleri, etnosu, edebiyatı,
– Büyük Altay ve Orta Asya alanında Slav ve Türki halkların tarihi.
Foruma Rusya ve Kırgızistan devlet başkanları, Rusya dışişleri ve Rusya yüksek öğrenim bakanlığı selamlarını gönderdiler. … (M. Sidevlnikova / Vestnik Kavkaza, 19 Ekim)
‘Rusya-Çin arasında 12 yıllığına hububat anlaşması?’
Rusya ve Çin “karadan yeni hububat koridoru” kapsamında 12 yıllığına, 2,5 trilyon ruble tutarında, 70 milyon ton hacminde hububat, bakliyat ve yağ alışverişi sözleşmesi imzaladıklarını açıkladılar. Uzmanların açıklamasına göre bu belli bir ölçüde zafer, zira Rusya’nın uzun yıllara dayanan bir problemi çözmesine imkan verdi: Çin, Rusya’dan buğday almaktan ne zaman vazgeçecek (ister bahane kabilinden sebeplerle olsun ister kaliteye dair gerçek bir kuşku sonucu)? Bu sorunun artık önemi yok. … Çin’e ihracat pek büyük değildi: yıllık 600 bin tondu, oysa Çin’in temel tarım ürünleri alımının hacmi 160 milyon ton. Ama şimdi, eğer 12 yıllığına 70 milyon ton ayrılıyorsa, bu da çok fazla değil: yıllık 6 milyon ton. Kimilerine göre bu tarihi bir sözleşme, kimilerine göre de sözleşme filan yok. …
Bağımsız uzman Aleksandr Korbut’a göre sözleşmeyi imzalayanlar Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti değil, “Karadan yeni hububat koridoru” şirketiyle bir Çin şirketi:
“… Eğer bu devletlerarası bir mutabakat olsaydı iki tarafın devlet iktidar organlarının kararı olurdu; şu anda bu bir iş dünyası kararı. İktidar tarafından da parafe edilmiş olması çok mümkün, ama bunu henüz bilmiyoruz; kısa süre önce kasım-aralık aylarında bu konuda bir devletlerarası mutabakat da imzalanacağı haberleri sızdı, ama henüz öyle bir şey yok.” …
İktisatçı Nikita Kriçevskiy açıklıyor: Eğer Çin’le olan hikâye ekonomiyse “Karadeniz inisiyatifi” hikâyesi tamamen jeopolitiktir. …
Rusya geleneksel olarak Avrupa’ya da başka ülkelere de hububat ihraç ediyor ve karşılığında hazır mamul alıyor. Hububat çeşitlerimiz gerçekten çok geniş, buğday, çavdar, baklagil, arpa; gerekenden çok fazlası. Ama bunları hazır mamule çevirmeyi bilmiyoruz. Daha doğrusu biliyoruz da bunu geliştirmek istemiyoruz. Üretim, bütün ekonominin en sancılı konusu; zaten bu yüzden hammadde ekonomisi deniliyor. İtalya’ya hububat satıyor makarna alıyoruz, oysa artı değeri kaybetmeden bunu kendimiz de yapabiliriz. Çin’le yapılan sözleşme bütün şerhlere rağmen doğruysa eğer elbette iyi bir olay, ama herhalde… Çin’den pek yakında harika, mükemmel kalitede lapşa alır hale geleceğimizden herhalde kimsenin kuşkusu yoktur. (Y. Rıçkova / Nakanune, 20 Ekim)
‘Partizan hububat koridoru dedikleri…’
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy bu aralar dürüstlüğe karar vermiş. Dürüstlüğü de, bu tür siyasetçilerde genellikle olduğu gibi, korkuyla ilişkili. Çok anlaşılır bir korkuyla: batının finansmanını kaybetme korkusu. Söylemek gerek ki İsrail’de savaş başladıktan sonra, kimi kaynakların verilerine göre, Amerikan silahlarının Ukrayna’ya gönderilmesinde gecikmeler derhal yüzde 30’u buldu. Yakın zamanda yüzde 60’ı bulması da bekleniyor.
Para mevzusunda da işler daha iyi değil. İsrail 10 milyar dolar mali yardım istedi ve hiç kuşkusuz ABD bu yardımı verecek. Kimin hesabından kesecek?
Ukrayna’ya büyük miktarda para ayrıldığı son defa 11 Ekim’de duyurulmuştu. Bu, Dünya Bankası programından ABD’nin 1,15 milyar dolarlık bir hibe haberiydi. Bu para “devlet yönetiminde sürdürülebilirlik” içindi; yani askeri harcamalar için değildi.
Herhalde Zelenskiy sevinmiş olmalı. Ama bu miktarın ayrılmasının ABD Milli Güvenlik Konseyi temsilcisi John Kirby’nin açıklamasıyla üst üste gelmesi tatsızdı:
“Ukrayna’ya elimizden geldiğince yardıma devam edeceğiz, ama bu sonsuz değildir.” Amerikalının sözlerini “para bitiyor, yakında hiç ödeyemeyeceğiz”den başka türlü anlamak güç.
Öbür taraftan Zelenskiy de diyor ki: “Amerika Ukrayna’ya sürekli ve kesintisiz, ülkemizin savunması için zaruri desteği sunmaya devam edecek.”
Ama bunlar boş laflar. Belli ki ıstırapla nereden para bulacağını düşünüyor.
Bu durumda başka bir açıklaması özel dikkat çekiyor: 13 Ekim’de Zelenskiy, çokları için beklenmedik bir şekilde, ordunun finansmanı için Ukrayna’ya “hububat koridorunun” şart olduğunu söyledi. …
Dili bağlı ama hiç değilse bu defa samimi: hububat ihracatından gelecek para silahlı kuvvetlerin ödemelerini yapmak için şart. Zelenskiy bunu Odessa’da, Hollanda başbakanıyla görüşmesinden sonra söyledi. …
Bu “alternatif koridor” batı basınının da diline düşmüş görünüyor. …
ABD’nin Kiev Büyükelçisi Bridget Brink… geçen haftanın sonunda twitter yardımıyla “740 bin ton hububat ve başka yükler yüklü 19 geminin dünya pazarına sunmak için Ukrayna’nın Karadeniz limanlarından ayrıldığını, başka gemilerin de yüklenmeyi beklediklerini, Ukrayna’nın dünyaya hububat sunmaya devam ettiğini” yazdı.
Mesajın içeriği, Rusya’nın Ukrayna’dan hububat ihracına engel olacak gücü olmadığı şeklindeydi. Odessa oblastındaki liman altyapılarının vurulması da işe yaramamıştı. Rusya ile anlaşmaya çalışmaya gerek yoktu, her şey harikaydı.
Aynı düşünceyi Rusya’nın enformasyon ortamında da ileri sürmeye çalıştılar. Telegram kanallarında Roman Abramoviç’in başkana bizzat (!) “Ukrayna hububatının ihraç edileceğini” söylediği haberleri çıktı.
Oysa… bu gemileri Rusya zaten doğrudan engelleyemez; bunlar Ukrayna’nın karasularından uluslararası sulara değil doğrudan Romanya ve Bulgaristan’ın karasularına yöneldiler. Bu, hububat ihracatını fazlasıyla pahalılaştırıyor. … Ama Ukrayna için daha kötüsü, sektörel uzmanların belirttikleri gibi, “partizan hububat koridorunun” (bu kavramı Ukrayna Yüksek Rada eski parlamenteri Spiridon Milinkarov kullanmıştı) gerekli miktarda ihracat yapamıyor. … (M. Andreyev / Tsargrad, 17 Ekim)